21 Ağustos 2015 Cuma

11. Ay

Poyraz. Annemm..
Boynu mis kokan miniğim. Elleri tontikim. Güzel gülen oğlum..
 11 ay olmuş seninle. Ne zaman oldu bu kadar. Zaman geçmiyor derken ne ara hızlandı. Bir ay sonra 1 yaşında olcaksın. Şaka demi..
 1 yaşa bir ayın var evet. 'Hayır daha çok küçük o' diye bağırasım var. Nayır, nolamaz, 1 yaşına basamaz hala bebek o !
Kilo ve boyun geçen ayla aynı. Emzirmeye devam ediyorum ve biliyorum ki çok doğru yapıyorum. Belki hayatımdaki en doğru şey :) +2 diş patlattın ve onlarla beraber 7 dişli bir bebeksin.
Artık resmen oturuyorsun. O totoyu kıvıra kıvıra toplayıp aa bir baktık ki oturmuşsun. İyice alıştın artık ki uykunda bile kendini oturtup, ağlayıp, benim gelip seni yatırmamı bekliyorsun. Üstüne artık tutunarak kalkabiliyorsun da. Hele yardımsız kalktığındaki hoplayıp zıplamana ne demeli. Bilim dünyasının en karmaşık olayını çözmüşsünde ona seviniyorsun sanki. Hoş benim de senden aşağı kalır yanım yok ki..
 Vee dün gece itibariyle EMEKLİYORSUN.. Öyle çok değil ürkek tavırlarla birkaç adımlık mesefa katedebiliyorsun henüz. Biliyorum ki bir kaç gün içinde durum gelişçek ve bütün evi dolaşacaksın. Sabırsızlanıyorum.
 Bir süre dilinden düşürmediğin babandan umduğun karşılamayı alamamış gibi yine yeniden 'anne'ler saçıyorsun etrafa. Hem de ne saçma her an sanki. Şiişt çaktırma ama sen her 'anne'dediğinde benim toto tavan :)
  Yemek sıkıntısı hiç çektirmedin bebeğim bunun için sana minnettarım :) Şu sıralar baş çevirmeler, kafa sallamalar başladı. Zorlamamam gerektiğini biliyorum da uygulayabilecekmiyim merak ediyorum..
 El ayak hastalığı denen şeyden atlattık. Yani sanırım. Daha doktora gitmeden geri düzeldin çünkü. Tabi çevredekiler sütunden diyerek aklımı bulandırmasa daha kolay anlayabilirdim. Olsun sıkıntı kalmadı geçtı çok zorlamadan. Şükür.
 Daha iyi anlaşıyoruz. Baba, anne, mamma, dede, dell(gel), aadi(haydi) söylediklerin. Ya da benim duyduklarımdan anladıklarım. Abba(abla sanırım) diyorsun iki gündür. Bu şekilde kimi çağırdığına emin değilim çünkü etrafımızda bak abla diye gösterdiğimiz kimse yok. Parktaki çocuklara böyle sesleniyorum ya belki de onları kastediyorsundur. Hoş geçen akşam sitenin parkına indiğimizde iki çocuk oynarken onlara bakıp 'abbaa' 'dell' diye bağırmıştın.
Minik adımlar atıyorsun da şöyle cesaretini toplayamıyorsun. Geç olsun güç olmasın ayol. Elbet sende paytak paytak, aşırı sevimli, lop lop adımlarla yürürken dengeni sağlayamayıp pat diye totonun üstüne devrileceksin. Hayallerimi süslüyor bu sahne ne hoş değil mi :)
Ne diyim ki başka ne anlatıyım. Şu an uyurken dahi öyle çok şey beceriyorsun ki gözümde hangi birini yazıyım. En iyisi dişlerime değdiğin parmaklarında o boğumları, bacağındaki kıvrımları, totonda ki benini, sırtından gıdıklanmanı, gülerken görünen dişlerinin tatlılığını, uykuluyken ki bakışındaki mahzunluğu , yanaklarının tombikliğini falan anlatıyım.
Ya da uzun sürer, seni ne çok sevdiğimden dem vuruyum birazcık. Birazcıkda öpüyüm gıdından..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder